Theatres Des Vampires: Tiyatro İstanbul’a Taşınıyor
Bu yıl yaşanan onca “ilk”lerden bir yenisi de, İtalya’dan Theatres Des Vampires’in ilk defa Türkiye’de sahne almaya gelecek olması. Konserin hazırlıklarına bu sayfadan devam ediyoruz.
Düşüp kolumuzu bacağımızı yara yaptığımızda, aslında kanımız aktığı için şanslıyız. Yaşadığımız kanıtlanmıştır! Şimdi yaraya itinayla tampon yapalım ki, hayatımız o açıklıktan akıp gitmesin. Kan, hayat demektir çünkü. O olmadan diğer organlarımızın da, verdiğimiz tepkilerin de bir esprisi yok. Sinirlenince kan beynime sıçramazsa, heyecanlanınca elimi ayağımı titretecek kadar hızlı akmazsa duyguların ne manası var? Vampir denen şey, son derece gerçekçi günlük hayatımızda mevcut mudur bilmiyorum ama kana bu anlamları yükleyince, onların çizgi filmlerdeki gibi salt kötü adam olmak için kanımıza göz diktiği düşüncesi basitleşmeye başlıyor. Tarih boyunca sanattaki vampir yansımalarına bakıldığında mevzunun duygusal, düşünsel, erotik ve derin boyutları da ortaya çıkmakta.
Vampir Hissiyatı
Geçmişte edebiyat ve sinema alanlarında çokça işlenen vampirizm konusu, Amerikan yazar Anne Rice tarafından da işlendiği zaman, yıllar sonra müzik alanında da bir grup insan tarafından vampirler üzerine eserler vermelerine vesile oldu. İtalya’da kafayı vampirlerle ilgili kitaplar ve filmler üzerine deyim yerindeyse “bozmuş” olan Alexander Nunziati, nam-ı diğer Lord Vampyr, Rice’ın “Vampir Günlükleri” serisindeki romanlarında geçen bir mekan olan Vampirler Tiyatrosu’ndan esinlenerek 1994 yılında Theatres Des Vampires adındaki grubu kurdu. Vampirlere olan ilgisi o kadar yüksek ki, bu konuda okumadığı kitap, izlemediği film neredeyse yok. Gündüzleri uyuyor, geceleri yaşıyor. İnsanlarla pek konuşmuyor, röportajları başka bir grup elemanı cevaplıyor.
İlk kurulduğu zamanlar melodik black metal tarzında işler yapan İtalyan grup, sonraki yıllarda çeşitli elemanlar değiştirdi, tarzı da zaman içinde değişti. Lord Vampyr bile baki kalamayıp 2004’te müzikal yön konusunda uyuşmadıkları için ayrıldı. Grubun müziği zamanla gotik metale evirildi, son zamanlara doğruysa elektronik-endüstriyel öğeler denemeye başladılar. Bu süreçte ilk katıldığı zamanlar koro vokallerini üstlenen Sonya Scarlet, son 6 yıldır Theatres Des Vampires’e esas sesini veriyor, grubu en önde temsil ediyor.
Vampir Performansı
Günümüze geldiğimizde Theatres Des Vampires ve dinleyicileri için heyecan verici gelişmeler yaşanmakta. Bir yandan Moonlight Waltz adında yeni bir albüm Ocak 2011’de yayınlanmak üzere beklenirken, diğer yandan birkaç aydır grubun Türkiye ziyareti konuşuluyor. Müziğin yanında ayrıca teatral bir korku şovu da sunuluyor vampirlerin konserlerinde. Kafalarda yine de sorular var ama elbet: İstanbul konserine özel olarak bir şeyler yapmayı düşünüyorlar mı? Yeni şarkılardan çalacaklar mı? Şovları bazı ülkelerdeki (örneğin İngiltere) gibi kısıtlamaya uğrayacak mı? Tur takvimlerinin boş görünmesini bahane edip kenti bol bol gezecekler mi? Hepsinin cevabını 23 Ekim akşamı öğreneceğiz. Konserden evvel siyahlarınızı üzerinize çekmenin yanı sıra dişlerinizi de hazırlamayı unutmayın!
Ekstra bilgiler
- Yeni albümde yer alacak konuk sanatçılar şöyle: Snowy Shaw (Dimmu Borgir, King Diamond, Mercyful Fate, Therion, Notre Dame), Cadaveria (Cadaveria, DyNAbyte) ve Eva Breznikar (Laibach)
- İngiltere’de yasağa takılan sahne şovu, Sonya Scarlet’in sahnede kendini jiletlemesi, akan kanını ise sahneye çağırdığı hayranlarına içirmesi. Böyle söyleyince yüzünü buruşturan sokaktaki vatandaşın aksine Scarlet için bu basit bir şey değil, dinleyicilerle arasındaki bağ ve yaşamla ilgili derin anlamlar ifade ediyor ona.
- Konser için indirimli biletler Riot (Bakırköy); Oldschool, Mephisto, Dorock (Taksim); Hammer ve Zero’da (Kadıköy) 25 TL’den satılmaya başlandı.