Heretic Soul: Nihilist Notalar

Nihilist şarkı sözleri ve Avrupa’nın çeşitli kentlerinde verdikleri irili ufaklı bol miktarda konserleriyle Türkiye’nin heavy metal ortamlarında tanınan Heretic Soul, bugünlerde ikinci albümün rötuşlarıyla meşgul. Grubun davulcusu Erhan Karaca sorularımızı cevapladı.

Malum, Boo!’nun okurları arasında pek heavy metal dinlemeyenler çoğunlukta kalıyor, o yüzden konuya şöyle başlamak lazım: John Tardy’nin bir sözü var mesela, “Death metalden hoşlanmayan insanlara eğer Obituary’yi canlı dinletebilirsem, bu kişilerin grubu kesinlikle beğeneceklerinden eminim”. Heretic Soul’un buna benzer bir düşüncesi, ya da başka tarzlarda müzikler dinleyenlerin ilgisini çekecek bir özelliği, tavrı var mı?

Heavy metal dinlemeyenlerin bir kısmı bu müziği bir gürültü olarak adlandıran kimseler. Bunları kapı dışarı ederek devam ediyorum. Duyguların anlatılma biçimi çok çeşitli. Kimi yönetmen porno çeker, kimisi bir çizgi film. Uçtakilerin yok sayılması beni üzüyor. Yok sayılmasından öte bir de keşfedilmek, anlanmak istenmemesi… Neyse konu dışına pek çıkmadan söylemek istiyorum ki Heretic Soul’un birçok farklı tarzda müzik dinleyen insanlar tarafından dinlendiğini biliyorum. Çünkü yaptığımız “metal”in içinde melodiler var, dinamik ritimler var. Duyguları olan her insanı etkileyebilecek şeyler bunlar.

Şu sıralar günlerinizi nasıl geçiriyorsunuz, yeni albümün çalışmalarında neler bitti neler kaldı?

Stüdyo işleri bitti, sırada mix var. Bunun için birkaç isimle görüştük. Sonuçlar yakında açıklanır. Mix işlerinden sonra albüm şirketi, albümün çıkış tarihi gibi detaylar belli olur. Onun dışında yaz sıcaklarının tadını çıkarıyoruz alev alarak.

İlk albüm Born Into This Plague’e kıyasla yeni albüm sürecinde grupta neler değişti? Beste yaklaşımı, hayat görüşü, grubun tecrübesi, prodüksiyon şartları ve ekibi…

O albümü 2008 sonunda kaydedip 2010 yılında raflara çıkartabildik. 2008 yılında 3 yıllık bir grup ve 4 yıllık müzisyenlerdik. Yaptığımız parçalar da o anki tekniğimize göreydi. Şimdi daha çok öğrendik, bu süre içinde birçok yurtdışı performansı yaptık geldik. Yeni parçalar yine zaman içinde oluştu ve son aşamasına geldi. Bana kalırsa davulda yapmak istediğimi tam olarak aktarabildiğimi düşünüyorum. Kayıtların alınması konusunda da özenli davrandık. Davul kayıtları Taksim MMA Stüdyoları’nda İlter Kalkancı ile birlikte alındı. İlter Abi’ye titiz çalışması için tekrar teşekkürler. 15 kanal harika bir davul kaydı aldık. Gitar, vokal ve bas kayıtları Kadıköy’de Stüdyo Lunas’ta alındı. Destekleri için Adil Osman Coşkun’a teşekkür tekrar.

Yaptığınız tarzı şarkı sözlerinizden de yola çıkarak “nihilistik death metal” olarak tanımlıyorsunuz, peki nihilizm üzerine sizler neler düşünüyorsunuz?

Kendi adıma konuşmam gerekirse Nihilizmi tam olarak yaşamam zor. Ama birçok anlamda yakın olarak hayatı sorgulayan, otoriteye karşı çıkan bir yaklaşımım var.

Nihilist düşünce adına etkilendiğiniz geçmiş örnekler, düşünürler var mı? Mesela punk müzikteki nihilizmin Heretic Soul elemanlarının üzerinde etkisi olup olmadığını merak ediyorum.

Turgenyev. Grubun iki kurucusu olarak Sarp Keski ve benim iyi bir punk geçmişimiz var. Bak bundan bir şeyler çıkmış olabilir 🙂

Türkiye’deki grupların standardını düşündüğümüzde Heretic Soul’un oldukça özel bir yeri var, o da ciddi anlamda yurt dışında konserler vermesi. Bu durum nasıl gelişti, grubu kurarken en başından beri bunu hedeflemiş miydiniz?

Grubu kurarken içimizi dışarı çıkarmak istedik doğal olarak. Hedeflerimiz her zaman büyüktü tabi. Ünlü grupları araştırıp izliyorduk sürekli. İdol alıyorduk. Kayıtlar, konserler derken yavaş yavaş gelişti ve ilerledi. 

Gittiğiniz ülkelerde nasıl karşılandınız? İlginç maceralar yaşadığınız, ya da gerçekten memnuniyetsizlikle ayrıldığınız yerler oldu mu hiç?

İyi karşılanıyoruz. Irkçılık gibi durumlarla karşılaşmadık mesela hiç. Çok macera yaşıyoruz, çoğu zamanımız dışarıda geçiyor. Sokaklarda. Tren istasyonunda sabahladığımız, donmak üzere olduğumuz zamanlar da oluyor. Tabi bu bir ekip işi. Herkes ne yapmak istediğini biliyor. O yüzden şikayet etmek, memnuniyetsiz olmak yok. Zaten sürekli mızmızlanan biri yapamaz bu işi.

Avrupa’daki konserlerde severek dinlediğiniz gruplardan kimlerle tanıştınız?

Necrophagist (Türk gitaristi Muhammed Suiçmez ile Türkçe konuşmak büyük zevkti), Vader, Dying Fetus, The Black Dahlia Murder, Deicide gibi aynı organizasyonda sahne aldığımız birçok grupla tanıştık.

90’lı yıllardan beri Türkiye’deki grupların röportajlarında bir “yurt dışına açılma” muhabbeti sürer gider. Sizce bunu Heretic Soul yurt dışında 2006’dan bu yana verdiği 100’den fazla irili ufaklı konser ve yabancı bir plak şirketinden albüm bastırarak yeterince başardı mı? 

Yeterince demek beklenemez tabi. Aslında oldukça az turluyoruz. Yeni albümden sonra daha uzun süren turları bekliyorum. Yurtdışına çıkmak lazım. Neden yaptığımız müziği sadece buradakiler duysun, görsün. Elimizde olduğunda çok ülkede çok sayıda konser vermeye çalışıyoruz.

Türkiye’deki grupların çoğundaki bir başka sorunsal da araya askerlik, okulun bitmesi, evlilik, müzik geçinecek kadar para kazandırmadığı için iş hayatı girince grubun dağılma aşamasına gelmesidir. Heretic Soul olarak ne kadar daha beraber müzik yapmayı öngörüyorsunuz? Bütün bu zorluklar için bir çeşit kaçış planı hazırladınız mı?

Biz müziğimizle anlatıyoruz kendimizi. Bunu devam ettirmemek intihar gibi bir şey olurdu herhalde. Bu yüzden herkes kendi bireysel kararını verirken gruba göre yolunu çiziyor. Tabii ki para kazanmak, okul, iş gibi durumlar fazla mesaiye yol açabilir ama her zaman bir şekilde üstesinden geliyoruz.

Netleşme aşamasında olan konserler, yeni albümle de alakalı üretilmekte olan tişört, bardak gibi ürünler, değişik projeler gibi haberler yakın zamanda görünüyor mu? Heretic Soul önümüzdeki aylarda neler yapacak?

Konserler için şu an görünen bir tarih yok. Ama tişört gibi merchandise ürünleri albümle beraber hazırlanmaya başlanacak.

Bir Cevap Yazın