Testament: Yazın En Terli Konseri

Kaliforniyalı thrash devinin hayranları yeni albümü beklerken, konser haberiyle çifte bayramı yaşıyor. Bir kısmı ilginç ilginç rüyalar görmeye başladı!

Garip bir rüya…

“Bir salonda dinleyiciler bir araya gelmiş, kafalarını biraz yana eğip az havaya kaldırarak karşılarındaki müziği dinliyorlardı. Sahnede Alex Skolnick, First Strike Is Deadly’nin fevkalade estetik solosunu atarken, seyirciler gözlerini kısıp parmaklarıyla eşlik ediyor, aldıkları müzikal hazla adeta kendilerinden geçiyorlardı. Dünyanın thrash metaldeki en kıvrak, en zarif sololarından biriydi bu belki de, klasik tarzlarda da birikimi olan Skolnick’in imzasını taşıyordu. O güzel nota dizilişini dayanamayıp bir kere daha tekrar ettikten sonra solonun bitimine doğru gerilim yükseldi de yükseldi, Chuck Billy sahnenin ortasına boğazını paralarcasına attığı uzun çığlıkla düştüğü anda ortalık karıştı. Biraz evvel aristokratlığından kırılacak kitle, şimdi birbirine girmiş, koltukları yerinden söküp havalarda uçuruyordu. Az önceki nezih ortamdan eser yoktu, nihayet şarkının sonu geldiğinde oluşan manzara 4 Kasım 1988’deki meşhur Moda Sineması konserinden halliceydi…”

O sırada uyanmışım, bilgisayar başında dalıp gittiğim bir seferinde. Facebook’un sağ üst köşesinde Headbang Magazine’in paylaşımını gördüm, biraz evvel zihnimde dönen film yeniden oynadı, ruhum keyiften şahlanıp miskete düştü, ellerim ilk iş Winamp’ten First Strike Is Deadly şarkısını açtı. Malum solo geldiğinde aynı şeyi üçüncü defa yaşadım, sonra nihayet sakinleşebildim. Bizim memlekette Testament’ın dördüncü Türkiye konseri haberi böyle karşılandı.

Sarı sarı kağıtlar

1983’te kurulup 1987’deki ilk albümlerine, grubun ilk ismi The Legacy’yi verdiklerinde ilk dalgayı kaçırmışlar, “ikinci dalga thrash metal” grupları arasında yerlerini almışlardı. Dört büyükler sıfatının kapısını özellikle hayranları ve istisnai müzik yazarlarının çabalarıyla aşındırıp duran Exodus ve Overkill ile beraber mücadele vermişti. Ama medya kararını çoktan almış, hayranları kendi “dört büyüklerini” kurmaya itmişti. Bunlar işin eğlencesi elbette, Testament yoluna 2000’lere kadar ara vermeksizin devam etti. Alex Skolnick gidesiye kadar thrash metale melodi nasıl yedirilir dersi verirken, o gittikten sonra Chuck Billy’nin giderek “ağırlaşan” vokal performansı ve grubun esas bestecilerinden Eric Peterson’ın karanlık müziklere olan ilgisiyle Testament death metal sularında da yüzer oldu. Hele bu dönemden The Gathering albümünün kadrosunu unutmak mümkün mü: gitarda James Murphy, basta Steve DiGiorgio ve davulda Dave Lombardo, Billy ile Peterson’a eşlik ediyordu.

Şu anda Testament klasik kadrosundan bir kişi eksikle sahnelerde. Paul Bostaph yıllardır bu eksikliğin yerini dolduruyordu, ancak sakatlığı sebebiyle yerine gelen isim, onlarca grup ve projede adı geçen dev adam Gene Hoglan! Yeni albüm Dark Roots of Earth’te de o çaldı. 13 Ağustos’taki konserde de karşımıza, davul setinin arkasında o çıkacak. 

Son hazırlıklar, ısınma egzersizleri

Yılın şimdiye kadarki en ağır konserini beklerken yeni albüm çıkmış olacak, oradaki kilit şarkıları hafızaya atmayı unutmayın. İlk dönem klasiklerini döndür döndür dinlerken 2008’deki şaheser The Formation of Damnation’ı es geçmeyin. Havaya daha fazla girmek isterseniz Youtube’u açıp “testament istanbul” yazın, 2006’daki konseri baştan sona izleyin. Ön grup Mekanik’i de tanımadan geçmeyin. O zaman tüm hazırlıklar tamamsa, 13 Ağustos’a geri sayım başlasın!

Daha Fazlasını İste!

  • Daha fazla Chuck Billy: Dublin Death Patrol, Sadus’un Crazy şarkısı.
  • Daha fazla Eric Peterson: Dragonlord.
  • Daha fazla Alex Skolnick: Alex Skolnick Trio, Savatage’ın Handful of Rain albümü.
  • Daha fazla Greg Christian: HavocHate’in Cycle of Pain albümü.
  • Daha fazla Gene Hoglan: Hoglan başlı başına bir derya, saymakla bitmez!

Bir Cevap Yazın